Çip krizi ve tedarik zinciri gibi sorunların yaşandığı 2022 yılında araç kiralama sektörü talep ettiği kadar aracını yenileyemedi. TOKKDER (Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği) İnan Ekici otomotiv pazarında arz talep dengesinin bozulmasının 2022 yılının ilk dokuz ayında araç kiralama sektörünü de etkilediğini söyledi. Ekici şunları kaydetti:
“Hem kısa hem de uzun dönemli araç kiralamadaki talebe rağmen tedarikte yaşanan aksaklıklar araç kiralama şirketlerinin ihtiyaç duyduğu araçlara erişimini zorlaştırdı. Sektörümüz, büyüme potansiyeli olmasına rağmen, arzu edilen araç filosu büyüklüğüne ulaşamadı. Tüm bu gelişmelere karşın, 2022 yılının ilk dokuz ayında operasyonel araç kiralama sektörünün araç parkında küçük de olsa yukarı yönlü bir hareket gerçekleştiğini gördük. Sektör, yılın ilk dokuz ayında 22 milyar 100 milyon TL’lik yeni araç yatırımı yaparak 44 bin 500 adet aracı filosuna kattı. Sektörün aktif büyüklüğü ise 72 milyar 100 milyon TL’yi buldu. Araç bulunurluğu ve finansman olanaklarına bağlı olarak sektörümüzün 2022 yılını 2021 yılına göre bir miktar büyüme ile kapatacağını tahmin ediyorum.”
Günlük kiralama büyüdü
Günlük kiralama tarafında ise 2022 yılında, pandeminin seyrindeki olumlu gelişmeler ve turizmdeki canlanmaya bağlı olarak, oldukça iyi bir yaz sezonu geçirildi. Günlük araç kiralamada 2022 yılını 2021 yılına göre yüzde 15 - 20 seviyelerinde bir büyüme öngörülüyor. Seyrin benzer şekilde devam etmesi durumunda 2023 yılında yüzde 10-15 oranında bir büyüme beklentisi yer alıyor. Sektör temsilcileri müşterilerini araçsız bırakmamak adına çözümler üretiyor, yeri geldiğinde müşterilerinin araç kiralama kontratlarının süresini uzatıyor ya da 2. el araçlar kiralıyor. Ekici sözlerini şöyle sürdürdü:
“Artan araç maliyetleri sebebi ile sektör müşterileri de bu dönemde araç politikalarında değişiklik yaparak daha ekonomik, daha düşük donanım seviyesine sahip araçlara yöneliyorlar. Ekonomik olarak zor bir dönemden geçilmesine karşın araç kiralama satın almaya kıyasla her zaman daha avantajlı. Araç kiralama kuruluşları araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor, hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor Dengeli bir ekonomi olduğu sürece hem operasyonel araç kiralama hem de kısa dönem araç kiralama sektörü büyümeye devam edecektir. Kiralama, ülkemizde olduğu gibi dünyada da büyüyor. Türkiye’de 1.000 kişi başına düşen otomobil sayısı, şirketlerin araç parkı büyüklüğü ve bu parklardaki kiralama yöntemiyle edinilmiş araç sayısı da dikkate alındığında, sektörümüzün ilerleyecek çok yolu olduğunu düşünüyorum.”
Sahiplik yerine kullanım
Ekici pandemi öncesi yaşanmaya başlanan “sahiplik yerine kullanım” ana akımının önümüzdeki dönemde daha da artacağını vurguladı. Ekici,”Paylaşım ekonomisinin ivmelenmesiyle araç sahipliği artık yeni kuşağın öncelikleri arasında yer almıyor. Avrupa ve Amerika’da “Y” nesli bir süredir araç sahipliği yerine kiralama sistemini tercih ediyor. Z kuşağı ile araç sahipliğine ilgi giderek azalıyor. Araç paylaşımı sektörünün hızla büyüyüp gelişerek geleceğin iş modeli olacağı öngörülüyor.Türkiye’de Z kuşağının yüzde 56’sı otomobili yalnızca bir ulaşım aracı olarak görüyor. Yeni nesil tüketiciler, mobilitede “kullanıma-dayalı-ödeme” tercih ediyor; paylaşımlı bisiklet, elektrikli bisiklet, scooter/motorlu scooter kullanımı artıyor. Müşteri tarafında paylaşım ekonomisinde büyümeyi destekleyen ana unsur ise “tasarruf”. Bu noktadan hareketle, görünen o ki araç paylaşım sektörünü 10 seneden kısa bir sürede 5 kat gibi inanılmaz bir büyüme bekliyor. Küresel rakamlara bakarsak, 2017 yılında 36 milyon üyesi olan araç paylaşım pazarının üye sayısının 2021 yılında 47,5 milyona ulaştığını görüyoruz. 2026 yılında ise bu sayının 60 milyonu aşacağı tahmin ediliyor.” dedi.
Gelecekte enerji tasarrufu daha fazla ön planda olacak; sürdürülebilir teknolojilere daha çok yatırım yapılacak, kademeli olarak önce tam elektrikli ve sonra da otonom araçları hem paylaşım hem kiralama sektöründe kullanıyor olacağız. Kiralama yöntemi sayesinde tüketiciler, elektrikli araçları başlangıç maliyeti ve ikinci el fiyat belirsizlik riski olmaksızın, makul aylık kira ödemeleri ile edinebilecekler.
2030’da Avrupa’da yeni araç satışlarının yüzde 40’ının hibrit ve yüzde 55’inin elektrikli olması bekleniyor. Mega trendlerin yarattığı etkiler sonucu mobilite ekosistemi evrilerek araç paylaşımı, üyelik modelleri, filo yönetimi, platform hizmetleri sağlayıcıları vb. yeni iş modelleriyle zenginleşecek.