DEÜ'den hidrojen ve elektrikle çalışan araçların m


İZMİR, (DHA)-İZMİR Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) bünyesinde, Araştırma Üniversiteleri Destek Programı kapsamında; yürütülen 'Elektrikli ve Yakıt Hücreli Araçlardaki Batarya ve Metal Hidrit Tank için Termal Yönetim Sistemlerinin İncelenmesi' projesi ile batarya ve metal hidrit hidrojen depolama tankları için etkin ısıl yönetim sistemlerinin geliştirilmesi planlandığı bildirildi.  DEÜ Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Can Özgür Çolpan, "Bu doğrultuda; Togg'un da kullandığı türde bir batarya modülüne uygulanan soğutma sistemi bileşeni üzerine çalışmalar yaparak yerli teknoloji geliştirme faaliyetlerine de katkı sunmayı arzuluyoruz" dedi.

Türkiye, son yıllarda enerjide dışa bağımlılığı azaltacak bilimsel çalışmalara önem verirken; başta savunma sanayi ve otomotiv sektörü olmak üzere yerli ve milli teknolojilerin ve araçların geliştirilmesini de destekliyor. Bu doğrultuda 11. Kalkınma Planı'nda tanımlanan öncelikli alanlara uygun olarak; Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı iş birliğinde başlatılan Araştırma Üniversiteleri Destek Programı (ADEP) ise üniversitelerin Ar-Ge ve yenilikçilik ekosistemini geliştirmeyi, nitelikli insan gücünü yetiştirmeyi ve küresel sorunlara çözüm üretmeyi öngörüyor. ADEP kapsamında Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) bünyesinde yürütülen 'Elektrikli ve Yakıt Hücreli Araçlardaki Batarya ve Metal Hidrit Tank için Termal Yönetim Sistemlerinin İncelenmesi' projesi ile batarya ve metal hidrit hidrojen depolama tankları için etkin ısıl yönetim sistemlerinin geliştirilmesi planlanırken; Togg gibi salt elektrikli ve ayrıca yakıt hücreli araçların menzilinin de artırılması hedefleniyor.

'ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARINA VE TEKNOLOJİLERİNE YÖNELİM ARTIYOR'
Otomotiv ve Raylı Sistemler Sektörü-Enerji Depolama Alt Alanı'nda devam eden çalışmalar hakkında bilgi veren projenin yürütücüsü ve DEÜ Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Can Özgür Çolpan, proje sayesinde hidrojen enerjisi, yakıt hücresi, batarya ve elektrikli araçlarla ilgili bilgi birikimini artırmaya ve deneysel altyapı imkanlarını geliştirmeye; alanında yetkin genç bilim insanlarını yetiştirmeye odaklandıklarını söyledi.  Projenin diğer bir çıktısının da 'yaşanabilir bir dünya ve çevre' olduğuna dikkat çeken Çolpan, “Günümüzde küresel enerji arzının yaklaşık yüzde 80'i, fosil yakıtlardan karşılanıyor. Sürdürülebilir olmaktan uzak bu durum, küresel ısınma, hava kirliliği ve enerji güvenliği gibi birçok olumsuz gelişmeyi de beraberinde getiriyor. Dolayısıyla çözüm olarak alternatif enerji kaynaklarına ve teknolojilerine yönelim artıyor. Bu kapsamda ülkeler ve üniversiteler, temiz elektrifikasyonu arttırmak, yeşil hidrojen üretmek ve kullanmak, biyoyakıt ve sentetik yakıt tedarik zincirleri oluşturmak, karbonu yakalamak ve depolama teknolojilerini kullanmak gibi konu başlıklarına odaklanıyor. Bizim projemiz de üst başlıkta, ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmayı, küresel sorunlara çözüm bulmayı, çevreye duyarlı teknolojileri geliştirmeyi amaçlıyor" dedi.

TÜRKİYE İÇİN HEDEF; 2053
Avrupa Birliği'nin (AB) Yeşil Mutabakatı (Green Deal) ile Avrupa kıtasında 2050 yılına kadar net-sıfır emisyona ulaşılmasının hedeflendiğini kaydeden Çolpan "Ülkemiz ise 2053 yılına kadar net-sıfır emisyon elde etmeyi hedefliyor. Bu yıl T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yayımlanan Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritasında bu hedefe ulaşılması için Türkiye'de hidrojen üretimi, depolanması, dağıtımı ve kullanımına yönelik adımlar belirtiliyor. Bilim insanları olarak biz de, bu stratejiyi değerli buluyoruz" diye konuştu.

HEDEF 'ARTI' YÜZDE 20!
Proje ile bataryalar için yenilikçi ısıl yönetim sistemleri tasarlamak için çalıştıklarını kaydeden Çolpan, "Bu doğrultuda; Togg'un da kullandığı türde bir batarya modülüne uygulanan soğutma sistemi bileşeni üzerine çalışmalar yaparak yerli teknoloji geliştirme faaliyetlerine de katkı sunmayı arzuluyoruz. Projemizde ayrıca, hidrojenle çalışan yakıt hücreleri üzerine de araştırmalar yürütüyoruz. Sonuç olarak da hem batarya hem de yakıt hücresine sahip hidrojen ile çalışan araçlarda menzili en az yüzde 20 artırmayı hedefliyoruz. Araştırma üniversitemizin misyonuna uygun bir süreci burada yürütüyoruz. Zaten kurum olarak, TÜBİTAK tarafından yayımlanan alan bazlı yetkinlik analizine göre ülkemizdeki hidrojen ve yakıt hücresi alanındaki önde gelen yükseköğretim kurumlarından birisiyiz. 'Hydrogen Europe Research' isimli prestijli araştırma ağının ise tam üyesiyiz" dedi.

HAVA VE DENİZ ARAÇLARI DA GÜNDEMDE
DEÜ ile TUSAŞ ve HAVELSAN arasında imzalanan iş birliği protokollerine de dikkat çeken Çolpan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin havacılık ve uzay sanayindeki hedeflerini yakından takip eden üniversitemiz, küresel ölçekli firmalarla da iş birliği yapıyor. Bunun önemi, hidrojenli hava taşıtları alanında yeni projelerin üretilmesinin önü açılmasıdır. Projede elde ettiğimiz bulguların, karada olduğu kadar deniz ve hava araçlarında da menzil artıracağına; yenilikçi, yerli enerji üretimi ve depolama teknolojileri geliştirme çalışmalarına referans sağlayacağına inanıyoruz. Üstelik ülkemizin net-sıfır emisyon hedefleri başta olmak üzere; enerjide dışa bağımlılığımızı azaltacak, ulusal ekonomiye ve toplumsal refaha güç verecek; çevre dostu yenilenebilir enerji üretim sistemlerinin yaygınlaşmasına katkı koyacağız."

PROJE EKİBİ
Proje ekibi şu isimlerden oluşuyor: Proje yürütücüsü Prof. Dr. Can Özgür Çolpan (Mühendislik Fakültesi); araştırmacılar Prof. Dr. Aytunç Erek (Mühendislik Fakültesi), Prof. Dr. Erdal Çetkin (Mühendislik Fakültesi, İYTE), Doç. Dr. Mehmet Akif Ezan (Mühendislik Fakültesi), Doç. Dr. Mustafa Umut Karaoğlan (Mühendislik Fakültesi), Dr. Olgun Konur (Denizcilik Fakültesi), Dr. Ersin Alptekin (Mühendislik Fakültesi), Arş.Gör. Süleyman Aykut Korkmaz  (Denizcilik Fakültesi), Yüksek Lisans Öğrencileri Sera Ayten Çetinkaya (Fen Bilimleri Enstitüsü) ve Kadir Oğuzhan Ünüştü (Fen Bilimleri Enstitüsü).(DHA)